Elazığ Anadolu Haber

    Tarım bakanlığının yaptığı incelemeler sonucunda gıda güvenliğini tehdit eden ciddi bulgulara ulaşıldı. Çeşitli gıda ürünlerinde yapılan analizler sonucunda tüketilen gıdaların ne kadar kaliteli olduğu sorgulanmaya başlanırken bize göre bu işe bulaşan ve karışan kim varsa gıda teröristidir.

      Köfte ve dönerde domuz etinin tespit edilmesiyle birlikte daha önce gündeme gelen ve açıklanan salçada ve pul biberde bulunan boya ve kiremit tozu, zeytinyağına eklenen tohum yağı, baharatlardaki karışımlar, tereyağına bulaştırılan patates, siyah zeytindeki boya, at eti ile yapılan sucuk ve pastırmalar tekrar gündeme gelmeye başladı.

İNSAN HAYATI BU KADAR UCUZ MU?

      Vadesi geçmiş ve bozulmuş gıdaların tekrar insan sağlığını hiçe sayarak yeni etiket ve sürümle tüketicinin kullanımına sunulmasının ardından, sağlıksız merdiven altı kozmetik ve deterjan üretimleri ile akılımıza gelebilecek her alanda insanın canına kast edilen bulgular adeta insanoğlunun canı bu kadar ucuz mu dedirtmeye başladı.

      Üretimlerinde, raflarında, stoklarında halkın sağlığını tehdit eden ürünleri bulunduran sonra bu firmalar arasında maddi ceza uygulanması haricinde ne gibi yaptırımların olduğu sorgulanmaya başlanırken, insan canına kast eden kim ya da hangi firma varsa ömür boyu ticaretten men edilmesi gerekir diyoruz.

KANUN NE DİYOR

      5996 sayılı kanun bize gıdalarda İzlenebilirlik emri veriyor. Yani bir hammadde işletmeye girerken tüm verilerinin kayıt altında olması lazım bu veriler de etiketleme ve Tüketici Bilgilendirme yönetmeliğinde verilen etiket bilgileridir.

 CİNAYET TEŞEBBÜS

      Olması gereken gıda güvenliği sisteminde tüm verilerinizin elinizin altında olması gerekir. Çünkü olumsuz bir durum karşısında geçmişe dönük tüm bilgilere ulaşılabilmesi bu verilerle ancak mümkün olmaktadır.  Verilerin incelenmesinde özellikle işletme hacmi ve sermayesi çok büyük, şube ve bayilik ağlarıyla donatılmış firmalarda gerekli altyapısı oluşmuş mu ya da üretim anlamında kullandığı malzemelerin verimlilik kapasitesi ne kadar, hammadde teminini nereden ne kadar yapmış, satış ve dağıtım analizleri, üretim kapasitesi ne kadar gibi verilere ulaşılması gerekir. Bu gibi veriler aynı zamanda bayii ağı olan firmalara kapasite dışı sevkiyatlar konusunda da gerekli cevabı verebilir.

Tabi burada en önemli vurgu olan insan ön plana çıkmaktadır. Gözü dönmüş ve menfaat köprüsü henüz yıkılmamış kişilerin bu verilere yanlış bilgi yüklemeleri ile çıkacak veriler tabi ki bizi bugün yaşadığımız insanlık dışı görüntülere götürecektir. İşte biz bu zihniyete cinayete teşebbüs diyoruz.

DIŞARIDAN EVE VERİLEN SİPARİŞLER NE KADAR SAĞLIKLI

        Bu arada ister istemez akıllara eve yemek söylemek ne kadar sağlıklı sorusu geliyor. Özellikle pandemi döneminde ve eve kapandığımız günlerde gerek telefonla gerekse sosyal medya üzerinden siparişini verdiğimiz her türlü gıda vs. ihtiyaçlarımızın beynimizde sıkıntılar ve sorular oluşturmaya başladığını söyleyebiliriz. Çünkü eve sipariş sisteminde sıcak zincir bozuluyor ve aslında bu kısım mikrobiyal riskleri beraberinde getiriyor diyebiliriz.

      O halde bilindik ve gözle gördüğümüz yerleri tercih etmemiz tercih sebebi olacağı bir yana, neye kime hangi ürüne hangi gözle bakmamız gerektiği de diğer yana diyebiliyoruz ancak.

                                                          Haber/ Mehmet DUMAN