Elazığ Anadolu Haber

Bir ses geliyor, her zamanki varsayımla gündem dışı konuşmalar diye geçiştiriyoruz. Bazen farklı bir ses yankılanmaya başlıyor, hikâyesi ve yansıması farklı geliyor diye kulak veriyoruz. Duyduklarımızla duymadıklarımızı karşılaştırmaya çalışıyoruz sadece bu kadar mı diyebiliyoruz bir noktadan sonra.

      Gerçeklerin farkındayız çoğu zaman, sadece dilimizden iki kelime dökülüyor, çalan çalana.

      Ankara büyükşehir belediyesi 29 Ekim Cumhuriyet bayramı için ses sanatçısı birini davet edip, sözde millete güzellik olsun diye konser verdiriyor.  Haykırmak istiyoruz, yahu bu anlamlı günün önemi ve anlamı yarı açık sanatçılarla mı zenginleşiyor, onların sergileriyle mi anlam yerini buluyor demek geliyor içimizden fakat bir diğer yarımız bu önemli gün için davet edilen sanatçılar belki para almamıştır diyerek kendimize bir nebze moral vermeye çalışıyoruz. Olmuyor, duyduklarımız ve açıklamalar karşısında sadece yazık, günah diyebiliyoruz sadece.

      Efendim konunun aslı şu, evlendirme dairesi müdavimlerinden Ebru Gündeş adlı sanatçının 29 Ekim Cumhuriyet bayramı konseri için Ankara büyük şehir belediye başkanlığından Atmış dokuz milyon lira aldığı kulaktan kulağa fısıldanıyor. İnanmak istemiyoruz, dedikodu diyoruz, magazin fısıltı haberleri diye geçiştiriyoruz.

       Tabi biz bu paranın toplamına takıldığımız için hesabı farklı yapıyoruz. Yani eski parayla atmış dokuz trilyon. Bir ilçenin yıllık bütçesi neredeyse. Düşünün ki bu parayla üç milyondan 23 tane daire, iki milyondan neredeyse 35 tane otomobil alınabiliyormuş diyoruz kendi kendimize, daha ötesi dört binle beş bin kişinin asgari ücret maaşı ediyormuş hesabımıza göre.

      Hangi vicdan bunu kabul eder bilemiyoruz, makbuzlar ortaya dökülüyor ve sonunda Ankara büyük şehir belediye başkanı açıklama yapıyor,  haberim yok diyebiliyor ve ekliyor, ödemenin yapılmadığını ve inceleme bitene kadar da yapılmayacağını söylüyor. Pes doğrusu.  Ebru Gündeşi yakından tanıyanlar ise şöyle diyorlar, ”Ebru Güneş parasını almadan hiçbir konsere çıkmaz”.

      Ayrıca Ankara büyükşehir belediye yetkilileri sıkılmadan, “Talep edilen rakamın tek bir konser için değil 28-29 Ekim tarihlerinde yapılan Cumhuriyet Bayramı'nın 101. Yıl etkinlik giderleri ile teknik kurulum ve konser ücretlerini kapsadığını" belirtiyorlar.

       Kimin parasını kime veriyorsunuz demezler mi adama. Bu kadar insan sefalet içerisinde geçim savaşı verirken nasıl yüzünüz kızarmadan bu kadar cahilce bir açıklama yapabiliyorsunuz anlamak mümkün değil.

 CHP. Genel başkanı Özgür Özel ise konuya ilişkin açıklama yaparak şu şekilde özetliyor, "Ebru Gündeş, Rıza Zarraf'ın eski eşi. Bu yüzden bu konser olmamalıydı."  Özel, paranın miktarına takılmadan, özel hayata gönderme yapabiliyor sadece.

      Evet dostlar, ne demiştik, çalan çalana. Bunun a b c partisi yok. Ben her zaman şunu söylerim, “İnsanın gözü ve gönlü doymazsa önüne geçemezsin”.

      Bu yanlışlığın, bu vurdumduymazlığın, bu savurganlığın, bu israfın ne yazık ’ki,  küçüğüne büyüğüne bakmadan şu parti bu parti demeden ya da belediye adı kullanmadan yapıldığına her daim şahit olabiliyoruz.

      Söylemek isterim ki, faturası kesilen, bağışı yapılan, ihalesi verilen, alımı ve satımı yapılan, torpilin ve savurganlığın had safhada olduğu böyle bir dönemi biz hiç yaşamamıştık. Vatanını milletini bu kadar soyan bir yapıyı biz hiç görmemiştik. Özellikle son günlerde ortaya çıkan çeteleşmeler her bir yanımızı sarmaya devam ederken, biz bir nefes ötesini düşünemez olmuşuz, ne günlere kalmışız'da haberimiz yok.

Sahiden bu yolculuk nereye?

Selam ve muhabbetle.

Mehmet DUMAN