Elazığ Anadolu Haber

Merhaba sevgili okurlar!

Çaylarınızı alın, gözlerinizi kapatıp şöyle bir hayal edin: Kalabalık, arabaların homurtusuyla dolmuş bir sokaktan çıkıp rengârenk çiçeklerin arasından geçen tertemiz bir yaya yoluna adım atıyorsunuz. Yanınızdan bir bisikletli hafifçe zilini çalarak geçiyor, rüzgar hafifçe yüzünüze dokunuyor, müzik sesleri geliyor kulağınıza uzaktan hafifçe. İnsanın yüzüne kocaman bir gülümseme yerleştiren türden bir hayal, değil mi?

İşte tam da bu hayali gerçeğe dönüştürmek, düzenli şehirleşmenin en güzel amaçlarından biri! Gelin, şehirlerimizi nasıl daha yaşanabilir hale getirebileceğimizden bahsedelim, ama sıkıcı kurallar ve teknik detaylar yerine umut dolu, keyifli birkaç fikri ele alalım.

Daha yeşil bir şehir

Yeşil alanların artması demek, sadece gözlerimizin değil ruhumuzun da dinlenmesi demek. Çimenlerin üzerinde çıplak ayak yürüyebilmek, bir arkadaşımızla çimenlere oturup sohbet edebilmek veya çocuklarımızın güvenle koşup oynayabileceği parkların olması… Bunlar hayat kalitemizi doğrudan etkileyen şeyler. Bu yüzden her mahallede daha fazla park, her sokakta küçük de olsa bir ağaç görmek, şehrin havasını bambaşka yapar. Belki de pazar sabahları, mahallece buluşup ağaç dikme etkinlikleri yapabiliriz. Hem mahalle sakinleriyle kaynaşmak hem de şehrimize bir parça güzellik katmak için harika olmaz mı?

Yaya Dostu Elazığ

Bu şirin kentimizde araba gürültüsünden uzak, temiz hava alarak işinize ya da arkadaşlarınızla buluşmaya gittiğinizi düşünün. Yaya dostu olan geniş kaldırımlı, binaların daha düzenli ve güzel Elazığımıza yakışır bir mimaride sıralandığı caddelerde keyifli bir yürüyüş yapmak veya sevdiğiniz bir kafede oturup insanları izlemek… Bunlar aslında şehir hayatının güzellikleri ve bunu daha fazla yaşamak mümkün.

Aslan yattığı yerden belli olur.

Bunun yanı sıra daha temiz bir şehirde yaşamak için hepimizin yapabileceği ufak şeyler var. Mesela çöpümüzü ayrıştırmak! Geri dönüşüm kutuları, belki kulağa çok iç açıcı gelmeyebilir ama atıklarımızı doğru şekilde ayrıştırmak, geleceğe en büyük yatırımdır. Toplumca bu bilinci kazandıkça, şehirlerimizin de temizliği artacak, düzeni sağlanacaktır. Bu konuda elbette öncelikle belediyelerden ve kamu kurumlarından bu seferberliği başlatmalarını bekliyoruz.

Sanatla Canlanan Sokaklar

Ve tabii ki sanatı unutmamak gerek. Her sokağın bir hikâyesi olmalı; belki duvarlarda rengârenk resimler ya da mahalle meydanında kurulan küçük şirin köy pazar yerleri, sokaklara taşmış pek çok sergi… Sanat, şehri sadece bir yaşam alanı olmaktan çıkarır, insanları bir araya getirir.

Bir elin nesi var, iki elin sesi var.

Daha güzel şehirler için en önemli şeylerden biri de birlikte hareket etmek. Komşularla bir araya gelmek, birlikte temizlik günleri düzenlemek, kimsesizler ve maddi durumu yetersizler için faaliyetlerde bulunmak, ağaç dikmek veya küçük topluluk etkinlikleri yapmak… Şehirlerin güzelleşmesi için bu tür dayanışma anları, en az belediyenin yaptığı altyapı çalışmaları kadar kıymetli. Sonuçta hepimizin içinde yaşadığı bir çevre var ve onu güzelleştirmek de bizim elimizde. Bunun için her mahallede gönüllüler organize edilse, birlikte ne çok şey başarırız değil mi?

Kısacası sevgili okurlar, düzenli şehirleşme demek sadece binaların düzgün olması ya da yolların genişlemesi değil. Düzenli şehirleşme, insanlara huzur ve mutluluk veren alanlar yaratmak demek. Şehirlerimizi daha yaşanabilir hale getirmek için her birimizin katkısı önemli. Unutmayalım ki, hepimiz bu şehrin bir parçasıyız. Gelin, birlikte yaşadığımız yerleri daha güzel kılalım, çünkü hayalimizdeki o şehir aslında çok da uzakta değil!