Sevr ve Lozan Antlaşmaları
Sevr ve Lozan Antlaşmaları
Değerli okurlar, Sevr Antlaşması ile Lozan Antlaşması arasındaki farklar, Türkiye açısından oldukça belirgindir. Sevr Antlaşması Osmanlı İmparatorluğu’nun çöküşünü resmileştirirken, Lozan Antlaşması Türkiye Cumhuriyeti’nin kuruluşunu ve bağımsızlığını tanıyan bir belgedir. Aşağıda avantaj ve dezavantajları karşılaştırmalı şekilde özetlemiş oldum.
Sevr Antlaşması (10 Ağustos 1920)
Dezavantajları:
• Toprak kaybı: Anadolu’nun büyük kısmı işgal altındaydı. Doğu Anadolu’da Ermenistan, güneyde Fransa, batıda Yunanistan ve Boğazlar çevresinde uluslararası kontrol öngörülüyordu.
• Askerî sınırlamalar: Osmanlı ordusu çok küçük bir kuvvetle sınırlandırılmıştı (yalnızca 50.000 asker).
• Ekonomik bağımsızlık yoktu: Kapitülasyonlar devam ediyor, maliye ve gümrük denetimi yabancı devletlerin eline geçiyordu.
• Azınlık hakları: Azınlıklara çok geniş haklar tanınmış, bu da iç karışıklık riski oluşturuyordu.
• Boğazlar: Boğazlar tamamen uluslararası komisyon tarafından yönetilecekti.
• Bağımsızlık yoktu: Antlaşma Osmanlı’nın tam bağımsız bir devlet olma vasfını ortadan kaldırıyordu.
Avantajı:
• Resmî olarak sona erdiği için Sevr, TBMM tarafından hiçbir zaman tanınmadı; bu nedenle Lozan’a giden yolu açan bir “zorunlu basamak” olarak düşünülebilir.
Lozan Antlaşması (24 Temmuz 1923)
Avantajları:
• Tam bağımsızlık: Türkiye’nin siyasi, ekonomik ve askerî bağımsızlığı uluslararası düzeyde tanındı.
• Toprak bütünlüğü korundu: Misak-ı Millî sınırlarına yakın bir yapı kabul edildi. Doğu Anadolu, Ege kıyıları, Trakya Türkiye’de kaldı.
• Boğazlar: Boğazlar Türk egemenliğinde, ancak geçiş serbestliği sağlayan bir düzenlemeye bağlandı (Montreux Sözleşmesi 1936’da bunu değiştirecektir).
• Kapitülasyonlar kaldırıldı: Türkiye ekonomik bağımsızlığını kazandı.
• Azınlık sorunu çözüldü: Nüfus mübadelesi ile Türk-Yunan azınlık sorunu büyük ölçüde çözüldü.
Dezavantajları:
• Musul sorunu çözülemedi: Musul İngiliz mandasındaki Irak’a bırakıldı (1926’da kesinleşti).
• Batı Trakya Türkleri: Batı Trakya Yunanistan’da kaldı, burada yaşayan Türklerin hakları Lozan’da garanti altına alınsa da tam uygulanamadı.
• Boğazlar komisyonu: İlk etapta Boğazlar bölgesi özel statüye bırakıldı.
Prof.Dr. Sinan ÇALIK
0 Yorum