Elazığ Anadolu Haber

      Kıymetli dostlar hep birlikte sıkıntılı bir yolculuk yapmaya ne dersiniz?  El frenini indirdik gaza bastık. Geçerken ilk durağımız siyaset olsun isterseniz durağa fazla takılmayalım çünkü kimin ne yaptığını, ne söylediğini, söylenen sözlerin anlamı bilen pek yok sanırım. Yolculuğun hesabını, tutarını ve etkisini de sorgulayan yok. Aman sende diyerek geçiştiriyoruz bir şekilde. Al birini vur ötekine.

      Türkiye’de gıda enflasyonu varmış, fakir fukara et alamazmış, geçim Kaf dağında kalmış. Aman sende altta kalanın canı çıksın hesabı kim kime, dun duma.

      Trafik terörü yollarda geziyor, millet tahrikte sınır tanımıyor, her türlü silah en yakın cepte, kime nasipse. Babayiğitlik mazide kaldı. El kadar çocuk atasına daldı. Gücün yetiyorsa gir araya ayır bakalım ayırabilirsen, arada kalıp darbeyi yemezsen.

      Rektörün birisi üniversite de okuyan kızlarımıza laf sokuşturuyor, uyuşturucu ve alkolün etkisiyle sınırsız yaşamaya yelken açıldığını savunuyor. Evde kendi çocuğundan belki de haberi yak farkında değil. Başkasına laf cambazlığında üstümüze yok, kendimize gelince kaçacak delik çok.

      İşsizlik yeni bir çağ açmış. Kurye olarak işe girenler bile plan projeye tabi olmuş. Okuduğun mektebin önemi yok, projen tutarsa alışmaya bak gideceğin yolları yut denilmiş.

     Futbol ayrı bir senaryo. Oynayanlara değil sahneye bakacaksın. Yönetmen sendense tamam, senden değilse devam. İster adına bahis, isterseniz fahiş ne derseniz söz hakkı sizde. Sen işin yoksa buruna dokun, diğeri taklacı Dursun. Ezilen sen ben ya da bir başkası artık kalmadı bu işin şakası.

      Emeklim artık gel kendine. Alışmıştın bir zamanlar meydanlarda ikram edilen çaylara, çorbalara ama geçti borun pazarı sür eşeğini Niğde ye.  Kıymetini bil bugünlerin yarın oturduğun bankı altından alıp güneşten bedava faydalanmak yok derlerse işin zor bilesin.

      Şehrin siyasetçileri dört koldan sıvamışlar elleri kolları, çorapları, herkes kendine aday. Şehrin sokaklarını benim kadar bilen yok demeye kalksan bu şehrin tozundan toprağından haberi olmayanlar karşısında yalancı durumuna düşersin. Kalite, kalifiye ve hak sen bunları kalbura at.

      Muhalif partiden bir vekilimiz var iki dönemdir. Sesi soluğu kesildi şu aralar bilmem ki nedendir. Medet umma boşuna işi sürer yokuşuna. Aman perde arkası bozulmasın, gülen yüzleri aniden solmasın. Şehri sel götürmüş, yollar araçları sanayiye düşürmüş, sakın ha sesini fazla yükseltemeyesin, damgaya mürekkep yeni sürüldü, bak çevrene dikenli teller nasılda örüldü.

      Ölüm var diyorsun,  he yemeyende ölmüş diyorlar. Vallahi andım olsun diyorum kimseye güvenemiyorum. Söz kalmamış, sohbet tavanda asılı kalmış. Düşman arıyorsun, duyduğunla şaşıyorsun. Ne gerek var dışarıda aramaya, ya kan bağından ya da can bağından darbeyi yiyorsun.

      Gariban Memet’de aday olsa kaç oy alır düşünüyorsun kendi kendine. Sonuç kendi oyundan bile şüphe ediyorsun. Hiç mi bizi seven çıkmaz diye hayıflanırken bir bakmışsın kul pazarında köle diye pazarlığa tabi olmuşsun. Almışlar künyeni doldurmuşlar bir sepete, sınır yok demişler eklemişler üzerine bir dünya vebali ister ye ister yeme dercesine.

      Hani diyoruz ya, sağlam duvar yıkılmaz. Sakın yaslanmaya kalkmayasın. Biz çok gördük sağlam duvarın çürük yapıya yem olduğunu. Güven sıfıra indi memlekette, işin yoksa sağlamını ara dur tevekte.

Saygı ve sevgilimle.

Mehmet DUMAN