Suriye’nin Geleceği Nasıl Olacak
Suriye’nin Geleceği Nasıl Olacak
Anadolu haber sitemizin kıymetli okurları, Suriye’de Rejimin yıkılması ile artık yeni gündem bu ülkenin geleceği nasıl teşekkül edilecek Türkmenler bu Ülkenin gelecek yönetiminde nerede olacak ve ülkedeki Suriyeliler ne zaman gidecek. Tabikî bu son madde yine bazılarının işine gelmeyecek, sosyal medyada Suriyeliler gitti dokuma tezgâhları boş kaldı üretim yapamıyor elaman bulamıyoruz ver yansın, feryatları yapan işverene diyorum ki bedava, ucuz işçi çalıştırma şansını kaybedeceğiniz için üzülüyorsunuz karınız azaldı diye bu sitem, hakkını vererek çalıştırırsanız elaman sorununuz olmayacaktır ha birde işinize gelmese de vergi vereceksiniz.
Tabi on üç yılda dokunulamayan Esad ve rejimi yedi günde hiç mukavemet görmeden nasıl düştü bu soru beraberinde komplo teorilerini ve birbirini tamamlayan soruları da art arda getiriyor
Öncelikle Astana zirvesinden sonra hızlanan faaliyetler tetiğe orada mı basıldığını akıllara getiriyor.
Hitlere Natenyahu ya taş çıkaracak zulüm ve katliamlara imza atan Esat ve onun kanlı rejiminin sona ermesi ile Suriye üzerinde kartlar yeniden dağıtılacak işte bu yüzden Türkiye ve Suriye gelip giden dış bürokratlar için yol geçen hanına döndü tabi ki bir de terör örgütlerinin hamisi olan devletlerin bir telaşı var.
Bu gösteriyor ki birilerinin rejim güçlerinin çekildiği yerlere ypg-pyd örgütünü rahatça yerleştireceklerini düşünüyorlardı sdo (suriye Demokrasi Ordusu) adı altındaki pkk lılar hiç kimsenin beklemediği bir şekilde buralardan çıkarıldı ABD’nin de hesapları şaştı.
Elbette bizim de kaygılarımız var beklentimiz Suriye halkının genelini ilgilendiren geleceği tesiste, rejimin yıkılması noktasında önemli rol oynamış SMO (Suriye Milli Ordusu) dolayısı ile Türklerin yeni düzende eşit şartlar altında muamele görmesi konusudur.
ABD ve İsrail gerçekten Suriye üzerinden başka bir plan üzerinden oyun kuruyorsa buna dur diyecek sadece Türk milletidir çok akıllı stratejiler izlemek gerekmektedir, aksi taktirde bu iki katil devlet sınırımızda bir terör devleti kurma yoluna gidecektir, Pakistan’ın bir dönem yaşadığı gibi Ayn-el Arap’ta ve çevresinde yeni bir terör örgütü devleti kurulup bize komşu yapılabilir.
Belirtmem gerekiyor ki ‘’ Türk milleti öldü zanneden leş kargalarının sonu tarih boyunca hep hüsran olmuştur Kuklacıdan medet uman zavallılar bu acı sonu her defasında görecektir, Türkün merhametine sığınmaktan başka yol olmadığını er veya geç anlayacaklardır.’’
Bir de Emevî Camiinde herkesin heveslendiği namaz kılma ritüeli var.
Emevî Camisinde namaz Kılmanın Sırrı Nedir? Emevî camisi de bütün camiler gibi kutsal bir mekân. Ancak bu caminin bir özelliği var. Önceden Vaftizci Yahya kilisesi iken 635'te camiye çevrildi. Aslında 70 yıl hem cami hem kilise olarak kullanıldı. Cuma günleri cuma namazı kılındı, pazar günleri Hıristiyan ayini yapıldı. Daha sonra tümüyle camiye çevrildi.
Bu cami Hıristiyanlığa karşı zafer kazanmanın bir simgesi gibi görülüyor. Öte yandan bu cami adından ötürü Emevîler dönemine duyulan sevgi ve hayranlığın da bir simgesi. Nitekim bu yapı, Emevîler döneminde cami haline getirildi. Yezit, Kerbela'da peygamberimizin torunu Hz. Hüseyin'i katlettirince kafasını getirtti, Şam halkına gösterdi, aşağıladı ve bu daha sonra bu camide sakladı. Dolayısıyla bu cami aynı zamanda Emevî- Haşimi mücadelesinde Emevîlerin "zaferini" simgeliyor. Emevî- Haşimi mücadelesi bir başka ifadeyle tarihte Sünni- Alevi mücadelesi olarak nitelendi.
Siyasal İslamcı, Selefi gruplar Emevî camisini Hem Hıristiyanlığa karşı hem de Şiiliğe ve Aleviliğe karşı kazanılan zaferin simgesi olarak görüyor.
İşte bu nedenle birileri için Emevî camisinde namaz kılmak öbür camilerde namaz kılmaktan başka anlamlar da taşıyor.
Mezopotamya, Ortadoğu Suriye ve dolayısı ile Türkiye gelecekte yaşanan olaylardan nasıl etkilenecek ve gelişmeler nasıl olacak göreceğiz ancak bu süreçte eli tetikte dikkatli bir şekilde izleyecektir gelişmeleri aksi taktirde Ortadoğu’nun haritalarının çizildiği bu dönem karşımıza istemediğimiz sürprizler çıkarabilir.
Değerli okuyucularımıza selam ve saygılarımla.
Vahit DABAK
0 Yorum