Türk Milleti Biraz Düşünelim' mi?
Türk Milleti Biraz Düşünelim' mi?
Lütfen gelin çok gecikmeden şapkayı önünüze, elinizi vicdanınıza koyarak muhasebe yapalım.
Bir ülke ancak bu şekilde toplama kampı haline getirilebilir, şöyle düşünelim aldığı nefese kadar vergi vermeye zorlanan bir millet neredeyse kendi nüfusunun yüzde onundan fazla sığınmacıya ev sahipliği yapıyor ve bu sığınmacıları besliyor.
Söylemekten yazmaktan dilimde tüy bitti, ama hatırlatmaya yazmaya, söylemeye devam edeceğim.
Birinci körfez savaşında (1991) Irak’tan kaçan 650.000 peşmergeyi sığınmacı olarak aldık sahi onlar ne oldu, geçen 33 yılda sayıları kaçı buldu.
2011 yılında o gün kardeşimiz olan Esed in zulmünden kaçan, İsrail’e temizlettiğimiz namusumuz, pardon sınırımız olan mayınlı bölgeden hırlısı, hırsızı, teröristi yurda elini kolunu sallayarak akın akın milyonlar olarak girdi,
Bize Ensar sığınmacılara da muhacir rolü verildi, yetmedi 3000 km. öteden hiç eziyet çekmeden bavulsuz, sanki birilerinin getirip sınırımıza koyduğu, savaştan kaçmıştan çok savaşa hazırlanmış tipler olan Afganlıları kapılarda selamladık ve içeriye aldık.
Bu insanları aldık almasına da Şener şenin filmi kadar olamadık ne biz sorduk ne de ‘’Yaptık ama niye yaptık ‘’ diye izah edende olmadı.
Asıl curcuna işte ondan sonra başlıyor; sonrası nemi ‘’saldık çayıra Mevlam kayıra’’ tatbikî o dönemde gelip hemen gidenlerde oldu. Yok geldikleri kapıdan değil tam tersi yolun Avrupa’ya çıkan kısmından.
İçlerinde zenginlerin ve eğitimlilerin bulunduğu elit kesim batı sınırlarımızdan çıkıp gitti, Millet bütünlüğümüzü parçalayacak sözde ümmet kırıntıları bize kaldı.
Nasılsa din kardeşiyiz siz gitmeyin biz samanlığı seyran yaparız, biz çalışırız siz yersiniz dedik, ev veririz iş veririz diploma veririz dedik.
Sizin yüzünüzden ev kiraları yükselir diye düşünmedik, ucuz işçiliğinizi göze alıp işsiz kalınacağını düşünmedik, soydaşlarımız Üniversitelerimizde ödediği ücretlerle okurken size üste para verdik,
Sağlık sisteminiz emrinizde tepe tepe kullanabilirsiniz dedik, katkı payımı estağfurullah olur mu öyle şey biz onu vergilerimizle hallederiz dedik.
Harçlık mı dediniz sizleri Emekli dul yetim aylık kuyruklarına kaynak yaparız, sizde arada kaynarsınız olur biter dedik.
Kıymetli sığınmacılarımız geçirdiğiniz travmadan dolayı eğlence mekanlarını, sahillerini, turizm merkezlerini kullanın ara sırada aksiyon olsun deşarj olmanız için Türk vatandaşlarına saldırabilirsiniz hırsızlık namussuzluk yaparsanız yakalanmayın yeter.
Bitmedi; parası olanlara ‘’ her yol Ankara’’ sığınmacı olmanız gerekmez, ‘’ bul karayı, al parayı’’ özür dilerim ‘’ ver parayı al vatandaşlığı sistemi ile ne yaptıklarının farkında olmayanlar (böyle düşünmek istiyorum inşallah öyledir), bu vatan için değil varlığını canını vermeye hazır insanları haksız, anlamsız akla mantığa sığmayan uyduruk vergiye itiraz ettikleri için hainlikle itham edildi.
250.000 TL. Vatandaşlık pazarlığı sonucunda memleket sizindir buyrun atınızı oynatın dedik, sahil kentlerimiz açıkça istilaya uğratıldı.
Şimdi Filistinli ve Lübnanlılarında bu curcunaya katılma davetiyeleri hazırlandı, gecikmeyin sakın hemen gelin.
Türk milletinin demografik yapısını bozma mücadelesinin son halkasını da siz oluşturun, zaten uykuda bu millet uyanmaya da niyeti yok uyandığı zamanda zaten çok geç olacak.
Yeniden Osmanlının son iki yüz elli yılındaki güdümlü dönemlerine geri dönmüş gibi hissediyor insan kendini, o günde devlet yapılanmasında görev verilmeyen, ticaretin dışında tutulan, askerlik ve vergi haricinde vasfı olmayan, bir kesime Necip millet, bir kesime Milleti sadıkan denilirken Türklere de hakaret içeren ithamlarla TÜRK dedikleri zaman döndük yani bize ‘’ Öz yurdunda yetimsin, Öz vatanında parya ‘’ kaldı.
TÜRK DEVLETİ, TÜRKİYELİ DEVLETİ HALİNE DEVŞİRİLDİ.
Vahit Dabak
0 Yorum