Ülke Ve Şehir Yönetiminde Siyaset
Ülke Ve Şehir Yönetiminde Siyaset
Anadolu haber gazetemizin değerli okuyucuları yıllardır her platformda dile getirmekten inanın tüy bitti dilimimde kendi çıkarlarımız her zaman önde oldu benim ailemin çocuklarımın önceliğini korumaya çalışırken Milletin ve milli menfaatlerin çıkarlarını bırakın dengelemeyi üstelik o yolu tamamen kapattık,
Önde gelen sorunlarımızdan ilki ülke yönetiminin en büyük ve güçlü ayağı demokrasi siyasetin oyuncağı oldu benim ailemden benim adamım benim partimden diye diye liyakat kapısı kapanarak lakayt bir ortam oluştu tabiki böylece Bürokrasi Siyasetin kuklası haline geldi, Devlet ve Millet Bürokratlığı yapmaya çalışanlar emir eri statüsüne uymadığı için çok basit sebeplerle görevden alınabiliyor yerine de ne mesleki ne kişilik açısından hiç de uygun olmayan kişiler atanabiliyor.
Devletin ve milletin menfaatini ön planda tutanlar ise Nadasa alınma (Merkeze çekilme), sürgüne gönderme, kızağa çekilme Yetkisizleştirme şeklinde kibar deyimlerle cezalandırılabiliyor.
Bütün bunlar bir siyasetçinin, bir ensesi kalının bazen iktidara yakın sözde gazeteci veya bir müteahhit, bir ihalecinin isteğiyle çok rahat yapılabiliyor gayrimeşru isteklerinin geriye çevrilmesiyle günah keçisi haline getirilebiliyor.
Herhangi bir partinin il başkanı o ilin en üst bürokratı Valisini görevden aldırabiliyor, şehriyemin görevindeki milletin seçtiği belediye başkanını asılsız ihbarlarla görevden el çektirebiliyor, tabi bölge müdürlükleri, il müdürlükleri çocuk oyuncağı.
Eğer bu ülkenin ileri adımlar atmasını kendi çıkar menfaattarınızdan üstün tutuyorsanız lütfen siz siyasetçiler lütfen bürokrasiden elinizi çekiniz yoksa Arap saçına döndürdüğünüz, liyakatten uzak atamalara destek verdiğiniz için uçuruma giden ülkenin birinci adımdaki suçlusu siz olacaksınız
İkinci sorunumuz adama göre iş aklından vaz geçip işe göre adam konumuna bir an önce geçmek lazım, Mesleki açıdan geleceğin yöneticilerini seçen mesleki üniversite fakülteleri vardır, ancak o mesleklere atama yapmak için uydurulmuş kararnamelerde var, bu günlerde gündemde olduğu gibi sahte diplomalılar var.
Bugün aldığı eğitimle işgal ettiği makamın mesleki açıdan zerre kadar alakası olmayan yüzlerce isim sayabilirim sizlere tabi bu ülkeye beraberinde neler getiriyor görüyoruz liyakatsiz insanların bu makamlara getirilişiyle sorunlar üçe beşe katlanıyor.
Şöyle bir düşünüyorum da altmış iki yaşında biri olarak bu şehirden kırk tana vali gelip geçmiş aklımızda kimler kalmış.
O günün şartlarında Sayın Muharrem Göktayoğlu, Sayın Saim Çotur, Sayın Muammer Muşmal, Sayın Dr. Kadir Koçdemir, Sayın Dr. Ömer Toraman ve şimdiki valimiz Sayın Numan Hatipoğlu birer devlet valisi olarak akıllarımızda.
Diğerlerini hatırlamadığımı düşünmeyin sakın hepsini bilirim ama ben onları devlet valisi olarak görmedim çünkü değillerdi atanmış memurlar olarak geldiler Elâzığ’ı sıçrama tahtası olarak kullandılar ve gittiler.
Bir zamanlar Bölge müdürlükleri merkezi olan ilimizden kaç tane iz bırakan bölge müdürü aklımızda kaldı sorsam sayısı bir elin parmaklarını geçmez, artık il şube müdürlüklerini söyleye bile değmez onlar gömlek tişört gibi çıkart yenisini giy.
Yapmayın beyler gerek ülke bazında gerekse il bazında siyasi ve özel çıkarlarınız için liyakatsiz insanların atanmasına müsaade etmeyin, Hakkıyla görev yapanların önüne çıkmayın, ona destek olun, harcanmasına fırsat vermeyin alet olmayın, siyasete kurban etmeyin.
Demekki ne olması gerekli Siyaset bürokrasiden elini çekecek, Adama göre iş değil işe göre adamlarla ülke rahatlayacak selam ve saygılarımla.
Vahit DABAK
0 Yorum