Elazığ Anadolu Haber

      Anadolu haber gazetemizin kıymetli okurları yine telaşlı bir hafta geçirdik, ama milletimizde infial yaşatan iki olaydan bahsetmeye çalışacağım.

     Bolu Kartalkaya da bir oteldeki yangınla ciğerimiz yandı ve bu yangında yetmiş sekiz canımızı kaybettik, Bu ülkede insan hayatının zerre kadar önemi olmadığını, ölümlerin sadece sayılardan ibaret bir pozisyona geldiğini gördük kazalar her zaman her yerde olabilir ama neden bizim ülkemizde bu kazalar en büyük can kaybıyla yaşıyoruz Depremler yangınlar, Trafik kazaları, su baskınları sonucu göz yaşlarımız feryatlarımız ayyuka çıkıyor ama ders alınmıyor olayların üzerinde geçen en kısa zamanda sadece istatistik olarak arşivlere kaldırılıyor.

     Bu hafta 24 Ocak 2020 Elazığ depreminin beşinci yılı, Elazığ ve Malatya’yı etkileyen bu depremin üzerinden birkaç yıl geçtikten sonra meydana gelen 6 şubat 2023 Kahramanmaraş depreminde yaşananlardan ne kadar ibret aldığımız ortada ve yine on binlerce insanımızı kaybettik. Ne yazık ki dünyanın her yerinde zaman zaman böyle felaketler olsa da nedense sonuçları ufak tefek kayıplarla kayde geçerken bizde on binleri buluyor.

     Bu olayların temeline baktığınız zamanda ihmal ve kulak arkası edilen uyarılar karşımıza çıkıyor, bu ihmallerin arkasın dada öncelikle devletin denetleme mekanizmasının adam gibi işini yapmaması, işletme, fabrika, bina sahiplerinin sürücülerin gözünü karartan daha çok kazanma hırsı ve ihmalleri çıkıyor.

     Çok katmanlı ve suçlusunun bol olduğu ama ortada somut bir suçlunun olmadığı olaylar

     Ortaya çıkan bu felaketlerden sonra umarım akıllar başa gelmiştir,

     Yüzsüzce Allahtan geldi diyerek kendi yanlış ve eksiklerimizi yaratana iftira atarak geçiştirmeyiz.

     Geçtiğimiz haftanın hem ilginç bir o kadarda enteresan olayı ise Zafer partisi Genel başkanı Prof. Dr. Ümit Özdağ’ın gözaltına alınarak sevk edildiği mahkeme tarafından tutuklanması.

     Belirtmem gerekiyor ki iddia edilen beş yıllık twitlerde Halkı kin ve düşmanlığa sevk etmesi komedisi ile alınan kararın çok tehlikeli olduğudur, gördüğüm kadarı ile asıl Ümit Hoca hakkında alınan bu kararın halkı daha fazla kin ve düşmanlığa sevk edeceği duygusu ve endişesi içerisindeyim, zaten savcılar bu konuda iddianame hazırlayacak olsaydı bu memlekette Ümit Özdağ dan önce binlerce insanın bugün cezaevlerinde olması gerekiyor.

      Ankara’da ikamet eden Siyasi parti başkanını, Antalya’da yaptığı bir konuşma için, bir restoranda yemek yerken, bir terörist, uyuşturucu baronu, azılı bir katil muamelesi ile sokak kapatılarak, alınıp İstanbul’daki bu konuda tamamen yetkisiz baş savcı tarafından Kayseri’de yaşanan taciz ile halkın galeyana gelmesi ile yaşananların , Zafer partililer ve Özdağ’ın alakası olmadığı olaylar gibi sadece bahane gibi görünen sebeplerle  tutuklatıyor, hukuk bilgim pek olmasa da bu gelişme insanda soru işaretleri bırakıyor, ama çok iyi bildiğim bir şey var Adalet çok büyük ve önemli kurumdur. Büyüklerimizin dediği gibi Adalet bir gün herkese lazım olacaktır.

     Bütün samimiyetimle belirtmem gerekiyor ki, olayı Ümit Özdağ’ın tutuklanmasından bağımsız olarak bu işin sonu nereye gideceğini düşünüyorum.

     Kesinlikle asıl bu tutuklama olayının Türk milletini kin ve düşmanlığa sevk edeceği endişesi içerisindeyim ve her yerde İSTİBDAT kelimesi sık kullanılır olmaya başladı. Öyle bir hale geldi ki Adaletin verdiği kararlar sorgulanmaya başlandı, siyasi olduğuna dair sesler yükselmeye başladı.

     Tarihin bir sayfası günümüze ışınlanarak gelmiş gibi Enver Paşamı, Talat Paşamı, Cemal paşamı her yerde ‘’ Kahrolsun İstibdat, Yaşasın Hürriyet, Adalet, Müsavat (Eşitlik), Meşveret (Danışma)!) sloganları atar gibi görüyorum

     Tabiki bunda Türk milliyetçilerinin de hatası var benlik duygusundan kendini sıyıramayanlar ben daha iyiyim iddiası ile bu çarka su taşımaya devam ediyorlar’’ Paylaşırsak tok olacağımızı, Bölünürsek yok olacağımızı unuttular’’ ya düzenin dişlilerine ayak uydurdular ya da susturulmaya yok olmaya mahkûm oluyorlar.

     Susma konusunda direnenler bilmelidir ki sıra kendilerine de gelecektir.

     Anadolu’nun siz değerli okuyucularına selam ve saygılarımla.

Vahit DABAK